Bilkent Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü son sınıf öğrencileri Tayfun Acar, Berke Akdemir, Abboskhon Anvarkhonov ve İlhami Can Pakdemir tarafından geliştirilen oyun temelli teknoloji, tüm ehliyet eğitimlerine uyarlanma potansiyeli taşıyor.
Öğrencilerin üniversite bitirme tezi olarak bir yıllık çalışma sonucu geliştirilen "ExcavateIt" isimli projenin danışmanı Doktor Öğretim Görevlisi Serkan Genç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hem eğitici hem öğretici içeriklerin geliştirildiği projenin sanal gerçeklik teknolojisiyle desteklendiğini ve böylece kullanıcılara gerçek ortam hissinin yüksek oranda verildiği ifade etti.
Projede, iş makinası operatörlüğü ehliyet eğitimlerini kolaylaştırmanın amaçlandığını dile getiren Genç, "Projede, sanal gerçeklik, ehliyet eğitimlerine başlamadan ön hazırlık yapılması için kullanıldı. Bu teknoloji, gerçek eğitim ortamlarının birebir yerini almasa da destekleyici unsur olarak eğitimlerin süresini kısaltıp verimlilik artışı sağlıyor." diye konuştu.
İş makinesi operatörlüğü eğitimi için, kiralama, yakıt, kazılacak yer, alan güvenliği gibi birçok zorlu süreç gerektiğine işaret eden Genç, "Sanal gerçeklik destekli teknoloji ile bu problemlerden kurtulmuş oluyorsunuz. Üstelik el, kol ve göz koordinasyonunun gerçek ortamdakiyle benzer olması kullanıcılara önemli avantajlar sağlıyor. Sanal gerçeklik teknolojisiyle bu makineleri, istenildiği zaman deneyimleme olanağı sunmuş olduk." dedi.
Projede iş makinelerinden ekskavatörü (kepçe) seçtiklerini belirten Genç, "Böylece normal bir bilgisayarda eğitimi neredeyse imkansız olan ekskavatör operatörlüğü eğitimini sanal gerçekliğe taşıdık. Sanal gerçeklik ortamında eğitim alan kişi, gerçeğine benzer bir ortamda, kabini tanıyabiliyor, gerçek bir ekskavatörde gibi tüm süreçle etkileşime girebiliyor. Bu da kursiyerin, gerçeğe yakın bir eğitim almasını sağlıyor." değerlendirmesini yaptı.
Oyunlaştırmayla hem eğlenceli hem de öğretici
Serkan Genç, eğitimlerin sıkıcı geçmemesi için geliştirdikleri sisteme eğlenceli oyunlaştırma özelliği de kattıklarını belirterek, "Böylece kursiyer, kepçeyi bir yerden başka bir yere götürürken, kabini döndürürken, kepçe kollarının kontrolünü ve kazı işlemini yaparken oyunla ve rekabet ortamında öğreniyor." diye konuştu.
Yöntemin, eğitimler sırasında muhtemel iş kazalarının oluşmasına da engel olduğuna işaret eden Genç, "Böylece hem kursiyere hem de iş makinasına zarar gelmiyor. Ayrıca, çevre duyarlılığı açısından karbon salınım miktarının azaltılması da diğer önemli bir katkı." dedi.
Uygulama sayesinde iş makinesi ehliyeti almak isteyen kursiyerlerin deneyim sahibi olabileceğini aktaran Genç, "Çevremizde yaptığımız gözlemler sonucunda bu uygulamayı kullananların kısa sürede ekskavatör kullanma yeteneklerine kavuştuğunu gözledik. Başlangıçta zor olan işlemler, tekrar ve tekrar kullanılarak, kas hafızasına yazılıyor. " ifadesini kullandı.
Gelecek yıllarda bu tür sistemlerin çok daha fazla görüleceğini vurgulayan Genç, "Teknolojinin ilerlemesiyle gerçek ortamla sanal ortam arasındaki makasın yıllar içinde çok daha daralacağını ve eğitimin ayrılmaz bir parçası haline geleceğine şahit olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Genç nesil oyun oynarken öğrenmeyi seçiyor"
Sistemin geliştiricilerinden İlhami Can Pakdemir ise gençlerinin video oyunlar oynarken öğrenmeyi seçtiğini ifade ederek, "Hem simülasyon içeren, hem eğlenceli hem de öğretici bir oyun geliştirdik. Sistemimiz aslında oyunlaştırılmış simülasyon eğitim aracı. Bunu sanal gerçeklikle harmanlayarak açısını genişletmiş olduk. Çok popülerleşen oyunlaştırma ile eğitim ve sanal gerçeklik teknolojilerinin bir örneğini geliştirmiş olduk." diye konuştu.
İş makinesi operatörlüğü eğitimlerinin zorluğuna işaret eden Pakdemir, "Gerçeklik algısının yüksek oranda hissedilmesini sağlamaya çalıştık. Teknoloji, iş makinelerinin afet ve acil durumlarda kullanımına yönelik de kullanılabilir." dedi.