Haber kaynağına göre, Milkar 4A2 sistemi, düşman telsiz iletişimini etkisiz hale getirmek ve radyo frekanslarının karıştırılması için tasarlandı. ILGAR sistemi ise, düşman iletişim ağlarını hedef alan daha geniş kapsamlı bir karıştırma yeteneğine sahip. Bu iki sistemin kullanımı, Suriye Devrim Güçleri’nin, Esed rejimine karşı askeri kabiliyetlerini artırma çabasının bir parçası olarak değerlendirildi.
ASELSAN’ın bu sistemlerinin nasıl Suriye’ye ulaştığı ve hangi mekanizmalarla kullanıldığı konusunda detay verilmezken, haberde Türkiye’nin doğrudan bir rolü olduğuna dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı. Ancak, ASELSAN’ın ürettiği Milkar 4A2 ve ILGAR sistemlerinin, dünyada birçok ülkenin envanterinde bulunduğu biliniyor.
Bu gelişme, Suriye’deki güç dengesinin değişimine dair dikkat çekici bir iddia olarak değerlendiriliyor. Özellikle, Esed rejiminin iletişim ağlarının bozulması, rejimin askeri operasyon kabiliyetine büyük bir darbe vurabileceği belirtiliyor.
Ne Türkiye ne de ASELSAN tarafından bu iddialara ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Suriye’deki değişen askeri dengeler ve Esed rejiminin devrilmesinin ardından bu tür elektronik harp sistemlerinin nasıl ve kim tarafından kullanıldığı sorusu, uluslararası kamuoyunda merak uyandırmaya devam ediyor.