Rusya, Libya’yı Afrika kıtasında stratejik bir üs olarak kullanma planlarını genişletiyor. Uzmanlar, bu girişimin Moskova’nın bölgedeki etkisini artırmak ve ekonomik, askeri varlığını güçlendirmek amacıyla atılmış bir adım olduğunu belirtiyor.
Libya, 2011’deki iç savaşın ardından bölgesel ve küresel güçlerin nüfuz mücadelesine sahne oldu. Rusya, Wagner Grubu gibi özel askeri şirketler aracılığıyla Libya’da etkinliğini artırmış ve stratejik noktaları kontrol altına almış durumda. Bu kontrol, Rusya’ya Afrika’nın diğer bölgelerine erişim sağlama imkânı tanıyor.
Moskova’nın Libya’daki varlığı, enerji kaynaklarına erişim, silah ticareti ve askeri üs kurma gibi çeşitli hedeflere dayanıyor. Özellikle Sirte ve Cufra gibi bölgelerdeki askeri varlığı, Rusya’nın Afrika’da geniş çaplı operasyonlar yürütmesine olanak tanıyor.
Rusya’nın bu stratejisi, Batılı ülkeler tarafından yakından izleniyor. ABD ve Avrupa Birliği, Rusya’nın Afrika’daki artan etkisinin bölgedeki istikrarı tehdit edebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Libya, coğrafi konumu ve doğal kaynaklarıyla Afrika’nın kapısı olarak görülüyor. Rusya’nın bu ülkeyi bir "fırlatma rampası" olarak kullanma planları, kıtadaki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir.