Yeni sistem, NATO müttefiklerinin kullandığı savaş uçakları, nakliye uçakları, insansız hava araçları (İHA) ve helikopterleri kapsayacak şekilde tasarlandı. Sistem, aktif elektronik karıştırma (jamming), lazer karşı önlemleri (DIRCM) ve kızılötesi karşı önlemleri (IRCM) bir araya getirerek çok katmanlı bir koruma sağlayacak. Bu gelişme, özellikle Rusya ve Çin’in gelişmiş hava savunma sistemlerine karşı bir önlem olarak değerlendiriliyor.

Münbiç’te PKK/YPG saldırısı: 2 ölü, 2 yaralı Münbiç’te PKK/YPG saldırısı: 2 ölü, 2 yaralı

NATO yetkilileri, bu sistemin, üye ülkelerin hava araçlarının savaş alanlarında daha güvenli bir şekilde görev yapmasını sağlayacağını vurguladı. Özellikle füze tehditlerine karşı tam otomatik yanıt kapasitesine sahip olacak bu sistem, uçakların insan müdahalesi olmadan tehditleri tespit etmesini ve karşı önlemler almasını sağlayacak.

Sistemin en önemli bileşenlerinden biri, Dijital Kızılötesi Karşı Önlem Sistemi (DIRCM) olacak. Bu sistem, uçaklara yaklaşan ısı güdümlü füzeleri tespit edecek ve lazerle füzenin hedefini şaşırtacak. Bu teknoloji, özellikle MANPADS (Taşınabilir Hava Savunma Sistemleri) gibi omuzdan atılan füzelerle mücadelede kritik bir rol oynayacak. Bu tür tehditler, genellikle askeri kargo uçakları ve helikopterler için büyük bir tehdit oluşturuyor.

NATO’nun bu sistemine, “Çok Katmanlı Kendini Koruma Sistemi” adı verildi. Bu sistem, uçakların tehditleri anında algılayıp karşı önlemler almasını sağlayan bir yapay zeka algoritmasıyla desteklenecek. Sistem, uçuş sırasında düşman radarlarını, radar güdümlü füzeleri ve ısı güdümlü füzeleri otomatik olarak tespit edebilecek. Tespit edilen tehditlere, otomatik flare (yanıltıcı alev topu) atışı, radar karıştırma ve lazer karşı önlem sistemleriyle yanıt verilecek.

Bu teknoloji, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Türkiye’nin ortak geliştirme projeleriyle destekleniyor. NATO İleri Savunma Sistemleri Ofisi (NATO DIANA), bu sistemin geliştirilmesinde ana koordinatör olarak görev yapıyor. Bu iş birliği, NATO üyesi ülkeler arasında ortak savunma kapasitesini artırmayı ve savaş uçaklarının, insansız hava araçlarının ve helikopterlerin korunmasını sağlamayı amaçlıyor.

Bu sistem, hem modern savaş uçaklarında (F-35, Eurofighter Typhoon, F-16) hem de askeri kargo uçakları (C-130, A400M) ve insansız hava araçlarında kullanılabilecek. Özellikle NATO’nun Baltık bölgesindeki hava savunma görevlerinde ve Doğu Avrupa sınırlarındaki operasyonlarında bu sistemin önemli bir rol oynayacağı belirtiliyor.