NATO, Baltık Denizi’ndeki kritik denizaltı altyapısını korumak ve bölgedeki güvenliği artırmak amacıyla ‘Baltic Sentinel’ adlı yeni bir operasyon başlattığını duyurdu. Bu karar, son dönemde enerji ve iletişim kablolarına yönelik sabotaj eylemlerinin artması üzerine alındı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ve Estonya Başbakanı Kristen Mihal’in katılımıyla gerçekleştirilen NATO Baltık Zirvesi’nde duyurulan operasyon kapsamında, bölgeye savaş gemileri, deniz devriye uçakları ve deniz dronları konuşlandırılacak. Rutte, “Son dönemdeki sabotajlar enerji ve iletişim kablolarına zarar verdi, ancak tüm Müttefiklerle birlikte çalışarak, sadece kritik altyapının değil, aynı zamanda değer verdiğimiz her şeyin güvenliğini ve korunmasını sağlamak için gereken her şeyi yapacağız,” dedi.
Operasyon, NATO’nun müttefik ülkelerle birlikte ulusal gözetim yeteneklerini entegre ederek, kritik denizaltı altyapısını koruma ve gerektiğinde hızlı tepki verme kapasitesini artırmayı hedefliyor. Bu çerçevede, İsveç de NATO’nun Baltık Denizi’ndeki varlığını güçlendirmek amacıyla üç savaş gemisi ve bir ASC 890 gözetleme uçağıyla katkıda bulunacağını açıkladı.
Son aylarda, Baltık Denizi’nde enerji ve veri kablolarına yönelik sabotaj eylemlerinin artması, bölgedeki güvenlik endişelerini artırmıştı. Özellikle, Finlandiya ve Estonya arasındaki Estlink 2 elektrik hattının zarar görmesi ve Rusya bağlantılı gemilerin bu olaylarla ilişkilendirilmesi, NATO’nun bölgedeki denizaltı altyapısının güvenliğini sağlama çabalarını hızlandırdı.
‘Baltic Sentinel’ operasyonu, NATO’nun Baltık Denizi’ndeki caydırıcılık ve savunma yeteneklerini güçlendirmeyi amaçlayan bir dizi önlemin parçası olarak hayata geçiriliyor. Bu kapsamda, Almanya’nın Rostock kentinde yeni bir NATO deniz komuta merkezi kurulmuş ve bölgedeki deniz kuvvetlerinin koordinasyonunu artırmak için adımlar atılmıştı.
NATO’nun bu yeni operasyonu, Baltık Denizi’ndeki kritik denizaltı altyapısının güvenliğini sağlamayı ve bölgedeki istikrarı korumayı hedefliyor. Müttefik ülkelerin iş birliği ve koordinasyonuyla, olası tehditlere karşı daha etkin bir savunma mekanizması oluşturulması planlanıyor.
