İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya Belek Turizm Merkezinde düzenlenen TEM Şube Müdürleri Değerlendirme Çalıştayında yaptığı konuşmada, üç ayların başlangıcı olduğunu hatırlatarak, haklının, adaletin, insanlığın, inancın hakim olduğu bir dünya haline gelmesini temenni etti.
Bakan Soylu, üç ayların hürmetine terörle mücadele ederken, ülkenin birliği, milletin ve devletin bekası için ay yıldızlı bayrağın onuru, özgürlüğü ve namusu için şehit olanlara Allah'tan rahmet dilediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu toplantıya özel selamlarını ve başarı dileklerini ilettiğini belirten Soylu, Şırnak'ta düzenlenen Eren Abluka Sonbahar Kış-23 Şehit Jandarma Yüzbaşı Yunus Çelebi Operasyonu'nda şehit olan korucu Nimet Encu'nun ailesinin hayır duası ve selamlarını da getirdiğini söyledi.
Bu operasyondaki son gelişmeyi paylaşan Soylu, şunları kaydetti:
"Aralık ve ocakta kırsalda dağlarda teröristi etkisiz hale getirebilmek kolay bir iş değildir. Hem aralık hem ocakta durmadan yolumuza devam ediyoruz. Yeminimiz bu dağları temizlemektir, bu dağlarda terör örgütünün bir tek unsurunu, Cumhuriyetimizin 100. yılı 29 Ekim 2023'te bırakmamaktır. Bunun için hiç durmuyoruz ve büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz. Dün de Eren Abluka Sonbahar Kış-23 Şehit Jandarma Yüzbaşı Yunus Çelebi Operasyonu'nda bu arkadaşlarımız bu mücadeleyi ortaya koyarken Nimet Encu şehit oldu ama operasyon durmadı. Tam da kahraman Nimet'in bulduğu mağarada şu anda 3 teröristin etkisiz hale geldiğini ve ölü olarak ele geçirildiğini, operasyonun hala devam ettiğini, kahraman arkadaşlarımızın orada bu operasyonu hem Nimet'in kanını yerde bırakmayarak hem de teröristleri tek tek temizleyerek devam ettirdiğini bir kere daha huzurunuzda operasyonun gelişen bilgisi olarak vermek isterim."
Soylu, bu mesleklerin sadece bordro meslekleri olmadığını, inançla, değerlerle, şehadet ve gazilikle iç içe olduğunu ifade etti.
Bakan Soylu, "Mesai yaptığınız ya da burada her yıl buluştuğunuz bir arkadaşınızı, bir gün sonra ay yıldızlı bayrağa sarılı olarak uğurlamak, aynı kadere bizatihi aday olmak, suçluyla terör örgütleriyle bir inat ve mücadele içinde olmak, bunu kendi yüreğinde hissetmek, mesleğini bir davaya dönüştürmek, bu mesleğin içindeki bir hakikattir. Keşke her şey tweet atmak gibi olsa." diye konuştu.
Soylu, Türkiye'ye huzur ve güven olduğu için 51,5 milyon turist geldiğini ve 46 milyar dolar turizm geliri elde edildiğini söyledi.
Bütün dünya ekonomide patinaj yaparken Türkiye'nin 254,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini kaydeden Soylu, "Bunlar üretimle oldu. 31,5 milyon istihdama ulaştık. Türkiye bambaşka bir tabloya adım attı. Bunu sağlayan, geliştiren, etrafındaki ateş çemberine rağmen ayakta duran, huzur ve güveni sağlayan bir Türkiye tablosu. Ülkenin her karışında huzur var." dedi.
Soylu, geçen yıllardan devreden küresel ve bölgesel sorunların; terör, kaçak göç ve uyuşturucu gibi iç güvenliğe yansımalarının 2023'te devam ettiğini bildirdi.
Batı'nın sömürgeci aklının, özellikle soğuk savaş dönemi sonrasında istikrarsızlık üretme stratejisini Afrika'dan Orta Doğu'ya, Latin Amerika'ya kadar her yerde darbeler ve terör örgütleriyle uyguladığını belirten Soylu, aynısının Türkiye'de de yapıldığına dikkati çekti.
Orta Doğu ve Afrika ülkelerine gelişigüzel yapılan müdahalelerin, desteklenen terör ve iç savaşların, doğu ve batı arasında ekonomik ve güvenlik açısından büyük uçurumlar oluşturduğunu vurgulayan Soylu, "Hep beraber Fransa'yı takip ediyoruz. Terör örgütünün orayı nasıl alt üst hale getirip kamu düzenini bozduğunu, açtığı yoldan Fransa sokaklarının nasıl hareketlendiğini, bir devletin nasıl çaresiz kaldığını hep beraber yaşıyoruz. İsveç'te terör örgütü neler yaptı. Ondan güç alıp kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e nasıl hakaret edildiğini ve bütün Müslümanların nasıl tahrik edilmek istendiklerini hep beraber görüyoruz." diye konuştu.
Akdeniz'de yakalanan bir göçmen botundaki 40 göçmenin 12 farklı ülkeden olduğuna işaret eden Soylu, şöyle devam etti:
"Tam da bu sebeple DEAŞ, Rakka'dan 3300 kilometre uzaklıktaki Paris'te terör saldırısı gerçekleştirebiliyor. Sadece masumiyet değil, kötülük de dengeye gelmek istiyor, her yere yayılmak istiyor. Eskiden terörle sadece bizi ve bu coğrafyayı sınıyorlardı, şimdi bu sınama küreselleşti. Şimdi herkes teröre, onun ürettiği göçe, terör örgütlerinin yönettiği uyuşturucu tehdidine karşı pozisyon almak zorunda kaldı. Uyuşturucuda Batı teslim oldu, terör ve göç meselesinde ise ne yapacağını henüz biliyor değiller."
Terörün maliyeti
Süleyman Soylu, bugün yok etme seviyesine getirdikleri, 29 Ekim 2023 itibarıyla da bitirmeyi hedefledikleri terörle, Türkiye'nin 40 yılının çalındığını dile getirdi.
Terörün maliyeti konusunda alanında uzman akademisyenlerden oluşan bir grubun ciddi bir çalışma yaptığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Bu çalışmanın neticesine göre 1984-2019 tarihleri arası cari fiyatlarla, terörün hesaplanabilir toplam maliyeti yaklaşık 3 trilyon 722 milyar lira olarak hesaplanmış. PKK'dan kaynaklı terörün hesaplanabilir yaklaşık maliyeti ise 3 trilyon 423 milyar lira. Niye 'hesaplanabilir' diye ifade ediyoruz. Çünkü silahın, zırhlı aracın, karakolların hesabını yapabiliyoruz ama şehit düşen bir evladımıza maddi bir bedel belirleyemiyoruz. Şehit düşen bir öğretmenimizin, jandarmamızın, polisimizin, askerimizin, kaymakamımızın bu ülkeye nasıl çocuklar yetiştireceğini, onların yokluğunun bedelini, acısını, tarif edemiyoruz. Öte yandan, bu çalışmanın sonuçlarından çıkan özet şudur. Şayet terör olmasaydı bu parasal bu maliyetle tahmini olarak 100 adet İstanbul 3. köprüsü, 100 adet Veysel Eroğlu Barajı gibi barajlar, 100 bin kilometre hızlı tren demiryolu, 100 bin kilometre duble yol, 1000 hidroelektrik santrali, 1000 orta ölçekli uluslararası havalimanı 1000 adet 1000 yataklı şehir hastanesi, 1000 adet 100 yataklı hastane, 1000 adet 1000 kişilik kütüphane, 1000 tane 24 derslikli okul bugün bir arada yapılabilirdi."
"Yazıklar olsun, 6 ay stajyer de olsa İçişleri Bakanlığı yaptın"
Soylu, dünyanın en kadim şehirlerinin, Diyarbakır'ın, Mardin'in, Şırnak'ın, Cizre'nin, birer dünya şehri olmamasının sebebinin, birilerinin bugün 2023 seçimlerine vekaleten dahil etmek istedikleri ve seçimin bir bileşeni olarak gördükleri PKK terör örgütü olduğunu söyledi.
Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Eğer 2023'te Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına hakkıyla adım atacaksak, bu neticeyi tartışmak, bundan ders çıkarmak ve bu örgütlerle irtibatı ve iltisakı olan kim varsa, bu örgütün getir götürünü kim yapıyorsa, tıpkı Avrupa'nın Batasuna'ya ve diğerlerine yaptığı gibi ona karşı bir tavır oluşturmak zorundayız. Ancak biz meseleye bu ciddiyetle yaklaşırken, biz İstiklal Caddesi'nden bakarken, evlat nöbeti tutan annelerin yanından bakarken, ne yazık ki birileri, terör meselesine Paris'ten, Londra'dan bakmaktadır. Terörle mücadele meselesini cari siyaset meselesi olarak görüyor. Maalesef bunu da duyduk, 'orada kan dökmeye tövbe etme' çağrısı yapıyor. Yazıklar olsun, 6 ay stajyer de olsa İçişleri Bakanlığı yaptın. Bu ülkenin nasıl mücadele ettiğini hiç olmazsa gördün. Kan mı döküyor Türk polisi, Türk jandarması. Yazıklar olsun. Kimse kusura bakmasın, ben Antalya'ya dün gece bir şehit evi taziyesinden geldim, bu ülkenin İçişleri Bakanı olarak, bu sözdeki muhatabın kim olduğunu sormak zorundayım. Kan döken ve tövbe etmesi gereken kimdir? Türk jandarması mıdır, Türk polisi midir, Türk askeri midir? Pınarcık katliamını biz mi yaptık, Başbağlar katliamını biz mi yaptık, Karageçit köyü katliamını biz mi yaptık, daha iki ay önceki İstiklal Caddesi katliamını biz mi yaptık? Kan döken kim, tövbe etmesi gereken kim? Amerika'ya, Avrupa'ya, Batı'ya tapınacak başka cümleler seçin. Patronların sarı torbalardan mı rahatsız oldu? Ne zamandan beri terör örgütü PKK ve onun tüm uzantıları, Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefli güvenlik güçleriyle aynı kefeye konmaya başlandı? Kimse kusura bakmasın, bu diyet ödeme siyaseti, bu borçlu siyaset anlayışı, bu tahakküm altındaki siyaset anlayışı artık kabak tadı vermiştir."
Soylu, ülkenin büyük bedeller ödediğini, şehitler verdiğini, her türlü maliyetle karşı karşıya kalmasına karşın bağrına taş basarak kardeşliğine halel getirmediğinin altını çizerek, "Hiçbir değeri ve kutsalı olmayanlar, pazarlık masasının ancak mezesi olurlar ve öyle de oldular. 14 Mayıs onlara kendi gerçeklerini gösterecektir." ifadelerini kullandı.
"Bu yıl 185 önemli terör olayı, gerçekleşmeden engellendi"
Türkiye'nin özellikle 15 Temmuz 2016'dan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, FETÖ'den önemli bir arınma süreci ortaya koyduğunu anlattı.
Yeni güvenlik konseptini birilerinin ısrarla itibarsızlaştırmaya çalıştığını aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunma sanayi adımlarıyla, yerli malı İHA ve SİHA'larla, sınır ötesi operasyonlarla, Batı'dan en çok destek aldığı bir dönemde, sınırlarımız içinde terörle mücadelenin son düzlüğüne geldik. Hiç kimse inkar edemez, bugün PKK, Türkiye içinde eski PKK değildir. Türkiye'nin hiçbir köyü PKK tehdidi altında değildir. Türkiye'nin hiçbir yaylası, dağı, ovası, terör örgütü tehdidi yüzünden kapalı değildir, girilmez değildir. Türkiye bugün Gabar'da petrol çıkarmaktadır. Bingöl'de devasa demir cevherleri bulmaktadır. Şırnak'ta çinko işlemektedir. Eleman sayısı verdiğimiz zaman bizi alaya almaya çalışanlar, PKK'nın bittiği gerçeğine kafası basmayanlar ve gönlü yatmayanlardır. PKK'ya katılım, 2022'de tüm zamanların en düşük rakamı 57 olmuştur. 2022'de 125 kişi ikna yoluyla dağdan indirilmiştir. Örgüte katılanların iki katından fazlasını, iknayla dağdan indiriyoruz. Daha bu yıl, henüz ilk bir ay dolmadan 1 kişiyi daha dağdan indirdik. Terör eylemleri son 7 yılda yüzde 96 oranında düşürüldü ve bu yıl 185 önemli terör olayı, gerçekleşmeden engellendi. Bu rakamların hiçbirine tesadüfen ulaşmadık. 2022'de kırsalda 120 binin üstünde, şehirlerde ise 3 bin 451 operasyon yaptık."
Soylu, FETÖ ile mücadelenin de ilk günkü kararlılıkla devam ettiğini ve halen cezaevlerinde FETÖ bağlantılı 17 bin 364 tutuklu/hükümlü olduğunu kaydetti.
Operasyonlara ara vermediklerini ifade eden Bakan Soylu, "Bu yıl, 18 Ekim'de, Gazi Turgut Aslan Operasyonu kapsamında 59 ilde eş zamanlı operasyon düzenlenmiş, 676 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 222'si tutuklanmıştır." bilgisini verdi.
"Toplam 5 terörist ölü olarak ele geçirilmiş oldu"
Konuşmasının başında Eren Abluka Sonbahar Kış-23 Şehit Jandarma Yüzbaşı Yunus Çelebi Operasyonu'nda 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladığını belirten Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir haber daha geldi, operasyon devam ediyor demiştim. Şırnak'taki Bestler Dereler bölgesinde toplam 5 terörist ölü olarak ele geçirilmiş oldu. Allah kahramanlarımızdan razı olsun. Şehit Nimet Encu'nun kanı yerde kalmamış oldu. Bestler Dereler'i iyi hatırlayın 2016'da İçişleri Bakanlığına geldiğimde Şırnak-Van yolunun Bestler Dereler bölgesinde o yolun yapılmasının güvenliğini sağlayan kahramanlarımız, güneşin tam vurduğu noktada bir baskınla karşı karşıya kaldılar ve orada şehit oldular. Buraya gitmiştim. 'Bu terör burada nasıl olur' diye içimizi yemiştik. Şimdi onlar baskın yapamıyorlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti onları inlerinde buluyor ve gereğini yapıyor."
İçişleri Bakanlığından açıklama
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Şırnak'taki Bestler Dereler Giresumunu Dağı bölgesinde, Jandarma-SİHA, Atak taarruz helikopterleri ve Hava Kuvvetleri destekli jandarma komando ve güvenlik korucu timlerinin katılımıyla operasyon icra edildiği belirtildi.
Açıklamada, devam eden operasyon kapsamında önce 3, ardından 2 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.
