Borrell, AB dışişleri bakanları toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Rusya'nın "barbarca ve sistemik" saldırılarına devam ederek Ukrayna'daki kentleri, sivilleri hedef almayı ve sivil altyapıya zarar vermeyi sürdürdüğünü belirten Borrell, "Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz. Ukrayna, bu savaşı kazanmak zorunda." dedi.
Borrell, bir gazetecinin Ukrayna'ya ağır tank gönderilmesi konusunda bakanlar arasında geçen tartışmalarla ilgili sorusu üzerine, "Bugün bir dizi görüş dile getirildi. Ağır tanklar önemli olmakla birlikte, Ramstein konferansından Ukrayna'ya askeri desteği artırmayı amaçlayan taahhütlerin miktarına da bakmanız gerektiği gerçeğini vurgulamak istiyorum." dedi.
AB Yüksek Temsilcisi, "Almanya, bu tanklara sahip olan bazı AB üye devletlerinin göndermek istemesi halinde, buna engel olmayacak gibi görünüyor." ifadesini kullandı.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un "Polonya'nın Ukrayna'ya Alman menşeli Leopard tankı sevk etmek istemesi halinde buna karşı çıkmayacakları" yönündeki açıklamasına atıfta bulunan Borrell, "Yani Almanya, Leopard tanklarının gönderimini engellemiyor." dedi.
AB'nin Ukrayna'ya desteği
Borrell, gelecek ay yapılacak AB-Ukrayna zirvesi için hazırlıkların sürdüğünü dile getirerek, "Savaşın başından beri bu ilk AB-Ukrayna zirvesi olacak ve Ukrayna AB'ye aday ülke olarak katılacak." ifadesini kullandı.
Bakanların bugünkü toplantıda 500 milyon avro ek mali yardım ile Ukrayna'ya yedinci askeri yardım paketi üzerinde anlaştığını bildiren Borrell, ayrıca AB’nin 15 bin kadar Ukrayna askerini eğittiği program kapsamında orduya ilave 45 milyon avroluk destek verileceğini aktardı.
Borrell, böylece AB'nin Ukrayna'ya insani, askeri, mali yaptığı yardımların toplam miktarının 49 milyar avroya ulaştığını söyledi.
Ukrayna'nın 10 maddelik barış planının da masaya yatırıldığını ifade eden Borrell, "Mümkün olan en geniş küresel desteği sağlamak için bu teklifin içeriğini desteklemeye devam edeceğiz. Bunun için Ukrayna'nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü, meşru müdafaa hakkı ve hesap verebilirliğin tesisi konusunda ısrarcı olacağız." diye konuştu.
Borrell, bakanların hesap verebilirlik mekanizmasıyla ilgili farklı seçenekleri de tartıştığını aktararak, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) kritik rolünün destekleneceğini, hesap verebilirliğin ilk adımı olarak Lahey'de uluslararası bir savcılık ofisi kurulmasının değerlendirildiğini belirtti.
Yüksek Temsilci, "Rus petrolü yüzde 50 indirimle satılıyor, çoğunlukla Çin ve Hindistan tarafından satın alınıyor. Moskova varil başına 40 avro kaybediyor ve bu, mali istikrarına büyük bir darbe." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin'e destek
Borrell, toplantı sırasında AB dışişleri bakanlarının Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ile öğle yemeğinde bir araya geldiğini söyledi.
Kendisinden sahadaki "korkunç tablo" ile ilgili bilgi aldıklarını belirten Borrell, "Filistin'de ulusal seçimlerin yapılması ve bir reform planında ilerleme sağlanması için net bir zaman çizelgesinin önemini tartıştık. Buna desteğimizi sağlamaya devam edeceğiz." diye konuştu.