Sadece Silahlı Direniş Değil, Aynı Zamanda Siyasi Hamleler
Kassam Tugayları, uzun süre boyunca yalnızca askeri operasyonları ve İsrail’e yönelik roket saldırılarıyla gündeme gelse de, son dönemde siyasi zekası ve stratejik hamleleriyle de dikkat çekiyor. Kassam, askeri direnişi siyasi bir baskı unsuru olarak kullanarak uluslararası alanda yeni bir güç merkezi oluşturuyor.
Hamas’ın Askeri Kanadı mı, Siyasi Aktör mü?
Kassam Tugayları, Hamas’ın askeri kanadı olarak bilinse de, son yıllarda aldığı kararlar ve attığı stratejik adımlar, onu bir siyasi aktör haline getirmiştir. Bu durum, yalnızca İsrail’e karşı yürütülen direnişle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda bölgesel güç dengeleri ve müzakere süreçlerinde de etkili bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Rehinelerle Pazarlık: Müzakere Gücüne Dönüşen Strateji
Kassam Tugayları’nın siyasi stratejisinin en net örneklerinden biri, İsrail askerleri ve sivil rehineleri kullanarak yürüttüğü pazarlık taktikleridir. 2023 yılında Hamas, Gazze’de rehin aldığı İsrailli askerleri ve sivilleri takas pazarlıklarında kullanarak, hem İsrail hükümetini hem de uluslararası aktörleri baskı altına aldı. Bu, klasik bir askeri esir takasından ziyade, uluslararası kamuoyunu etkilemeye yönelik bir psikolojik savaşa dönüştü.
İsrail’in, Kassam Tugayları’nın bu hamlelerine karşılık olarak yaptığı saldırılar, Hamas’ın halk desteğini artırmasına neden oldu. Kassam Tugayları, “şehitlerin kanını yerde bırakmama” mesajını yayarak Gazze halkının desteğini kazanmayı başardı. İsrail’in rehineleri kurtarma operasyonlarında başarısız olması ise, Hamas’ın elini daha da güçlendirdi. Bu, Hamas’ın yalnızca bir askeri aktör değil, aynı zamanda “pazarlık yapabilen” bir diplomatik güç haline geldiğini gösterdi.
Uluslararası Kamuoyuna Yönelik Mesajlar
Kassam Tugayları, yalnızca Filistinli kitlelere değil, aynı zamanda uluslararası topluma da doğrudan mesaj veren bir strateji geliştirdi. Son dönemde, Kassam Tugayları’nın sözcüsü Ebu Ubeyde, yaptığı açıklamalarla Filistin davasını yalnızca “İsrail’e direniş” çerçevesinde değil, aynı zamanda uluslararası adalet, insan hakları ve özgürlük mücadelesi bağlamında ele aldı.
“Rehineler İsrail’in Hatasıyla Öldü” İddiası
Kassam Tugayları’nın siyasi zekasının bir örneği de, İsrail’in Gazze’deki hava saldırılarında rehinelerin öldüğü bilgisini dünyaya duyurması oldu. Bu taktik, Kassam Tugayları’nın kendisini “halkı koruyan bir güç” olarak sunmasını sağladı. Bu iddia, İsrail hükümetini uluslararası arenada zor durumda bıraktı ve Kassam Tugayları’nın “kurban” değil, “ahlaki üstünlüğe sahip bir aktör” olarak konumlanmasına zemin hazırladı.
Yeni Devlet Düzeni: Askeri Gücün Devlete Dönüşme Süreci
Kassam Tugayları, yalnızca askeri bir direniş grubu olarak değil, aynı zamanda “yeni bir Filistin yönetiminin temellerini atan güç” olarak hareket etmektedir. Özellikle Şam’ın düşmesi ve Suriye’deki değişim süreci, Hamas ve Kassam Tugayları için yeni fırsatlar doğurdu. HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) ile Kassam Tugayları arasındaki işbirliği ve Suriye’nin kuzeyinde Filistin yanlısı direniş unsurlarının hareketliliği, yeni bir Filistin yönetiminin kurulmasına zemin hazırlayan gelişmelerdir.
Cevlani’nin Suriye’deki Etkisi ve Kassam Tugayları
HTŞ lideri Muhammed Cevlani’nin Kassam Tugayları ile koordinasyon içinde olduğu iddiaları, Hamas’ın Suriye’nin geleceğinde rol alma planını gösteriyor. Bu bağlamda, Kassam Tugayları, sadece Filistin’deki siyasi denklemi değil, Suriye’nin yeni yönetiminde de bir aktör olmayı hedefliyor.
Bölgesel Güçlerle İlişkiler: İran, Katar ve Türkiye Faktörü
İddialara göre Türkiye ve Katar, Hamas’ın finansal ve diplomatik destekçileridir. Ancak, Kassam Tugayları bu ilişkileri siyasi bir “güç pazarlığı” olarak kullanmaktadır. Tugaylar, bazen İran’ın baskılarına direnerek bağımsız bir güç olduğunu göstermek istemekte, bazen de İran desteğini artırarak askeri kabiliyetlerini geliştirmektedir.
Katar, bu denklemin finansal boyutunu oluştururken, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik etkisi Hamas için önemli bir kazanım haline gelmiştir. Türkiye’nin arabuluculuk girişimleri, Kassam Tugayları’nın daha güçlü bir müzakere pozisyonuna sahip olmasını sağlamıştır.
Medya Stratejisi: Savaş Alanından Küresel Medyaya Mesajlar
Kassam Tugayları, medya stratejisini oldukça profesyonel bir şekilde yönetmektedir. Ebu Ubeyde’nin açıklamaları, Filistin televizyon kanalları ve sosyal medya platformları üzerinden milyonlarca insana ulaşmaktadır. Kassam Tugayları, “direnişi kahramanlaştıran” içerikler üreterek halk desteğini sürekli kılmaktadır. Bu medya stratejisi, sadece Filistinliler için değil, uluslararası kamuoyunu etkilemek için de etkili bir araç olmuştur. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan propaganda ve uluslararası STK’lara yönelik çağrılar, Kassam Tugayları’nın medya gücünü göstermektedir.