Sadece ülkemizin değil dünyanın da kendi alanında en önemli savunma sanayii fuarlarından biri olan IDEF’23 sona erse de burada ilk kez duyurulan projelerin yankıları devam ediyor…

KoçSavunma, MKE ve TÜBİTAK SAGE imzası taşıyan ‘Uçaktan Atılabilir Güdümlü Akıllı Dip Mayını UÇA’ da yankısı devam eden işlerden biri. UÇA aynı zamanda, savunma sanayiinde farklı alanlarda üretim yapan firmaların birlikte çalışarak neler yapabileceğinin de bir örneğini teşkil ediyor.

Türkiye'nin ilk yerli/milli akıllı deniz dip mayını MALAMAN projesinde elde edilen tecrübeler UÇA için de kritik rol oynadı.[Türkiye'nin ilk yerli/milli akıllı deniz dip mayını MALAMAN projesinde elde edilen tecrübeler UÇA için de kritik rol oynadı.]

MALAMAN projesinde ilk filizler atıldı

Koç Bilgi ve Savunma Teknolojileri AŞ İş Geliştirme ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Birim Yöneticisi Berker Emre Tok, UÇA projesinin önemini anlatmadan önce sürecin nasıl geliştiğinden bahsediyor…

2018’de ‘Malaman’ akıllı dip mayın işi kapsamında bir TÜBİTAK projesinin içerisinde yer aldıklarını anlatıyor Tok ve “Bu yıl itibarıyla projede çok önemli mesafeler kat ettik. Ve geldiğimiz noktada dip mayını seri üretim haline getirdik” bilgisini paylaşıyor.

Malaman projesi kapsamında ortaya konan ürünün bu yıl sonuna kadar tüm kalifikasyon testlerinin yapılacağına değiniyor Berker Emre Tok. Sonrasında ise TSK’nın stratejik seviyedeki harekat ihtiyacını karşılayan bir ürünü envantere kazandırmış olacaklarına dikkat çekiyor.

UÇA ile Türkiye son derece kritik bir kabiliyete daha erişmiş olacak.[UÇA ile Türkiye son derece kritik bir kabiliyete daha erişmiş olacak.]

Lockheed Martin yapay zeka güdümlü otonom sistemleri sergiliyor Lockheed Martin yapay zeka güdümlü otonom sistemleri sergiliyor

Ürettiğimiz mayını taarruzi bir ürüne çevirdik

Malaman’da yapılan çalışmalar sırasında elde edilen birikimi daha farklı kullanabilmek için kolları sıvadıklarını kaydediyor Tok ve devam ediyor:

“Malaman projesi sırasında biz akıllı mayının manyetik, akustik ve basınç sensörlerinden oluşan elektronik modülünü ürettik. Bu modülü dünyadaki değişik uygulamalarda olduğu gibi uçaktan atılabilen taarruzi bir silaha çevirme düşüncesi yıllar içinde gelişti.

Sonrasında işler daha somut bir hal aldı ve bizim ısrarlı anlatımlarımız sonunda bir sinerji ortaya çıktı ve hızlı bir konsept oluşturmamızı sağladı. Havadan hassas mayınlama olarak en genel haliyle anlatabileceğimiz konsepte UÇA ismi verildi.

KoçSavunma, MKE ve TÜBİTAK SAGE güçlerini birleştirdi. MKE hem seri üretim hem patlayıcı kısmında görev üstlendi. SAGE tarafı güdüm kiti meselesini çözdü. Biz ise sonar ve sensörler tarafında yetkinliğimizi gösterdik. Ve sonunda havadan denize çok yüksek hassasiyetle nokta atış yapabilecek bir mayın geliştirdik.

KoçSavunma birim yöneticilerinden Berker Emre Tok - Foto: AA[KoçSavunma birim yöneticilerinden Berker Emre Tok - Foto: AA]

Düşmanın hedefi olmadan mayınlama yapılacak

Berker Emre Tok, UÇA’nın ister savaş uçağı ister insansız hava araçlarından atılabileceği bilgisini de paylaşıyor ve söz konusu mühimmatın yaklaşık 120 km’nin üzerinde bir mesafeden istenilen sahaya atılabildiğini anlatıyor.

“Siz bu mesafeden atabildiğiniz için haliyle hava aracınız düşman silahların menziline girmeden bunu başarmış oluyor” diyen Tok’a göre UÇA ile düşmanın deniz harekat sahası bu yöntemle etkin bir şekilde kontrol edilebiliyor.

UÇA projesinde MKE, TÜBİTAK SAGE ve KoçSavunma birlikte ilerliyor.[UÇA projesinde MKE, TÜBİTAK SAGE ve KoçSavunma birlikte ilerliyor.]

Türk SİHA’larıyla beraber ihraç edilebilir

UÇA’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne deniz harekatlarında çok büyük stratejik katkılar sağlayacağının altını çizen Tok, yakın gelecekte söz konusu projenin ihracatı noktasında da sıkça haberler duyabileceğimizi anlatıyor:

“Hem taarruzi amaçlı hem de düşman deniz sahalarının kontrol edilmesinde kullanılabilen çok maksatlı bir yeteneği Türk Deniz Kuvvetleri’ne kazandırmış olmanın heyecanını yaşıyoruz. Umarız UÇA belli aşamalardan sonra seri üretime geçecek ve büyük bir stratejik yetenek halini alacak.

Bu ürün aslında sadece TSK’nın ihtiyacını karşılamakla kalmıyor. Dünyada çok sınırlı üretim ve kullanım konsepti olan bir şeyden bahsediyoruz. Bu nedenle de hem çok ciddi bir katma değeri hem de oldukça yüksek ihracat potansiyeli var.

Son yıllarda Türk SİHA’ların dünyanın dört bir yanından talep gördüğünü biliyoruz. UÇA, aslında yerli/milli SİHA'ların da potansiyelini artıran bir ürün. Bu kapsamda yakın gelecekte SİHA’larla beraber UÇA kabiliyetinin de ihraç edilmek istediği haberlerini sıkça duyabiliriz.”