Rubio, Trump yönetiminin, 20 Ocak'ta göreve başlamasından bu yana İsrail’e toplam 12 milyar dolar değerinde silah satışını onayladığını belirtti.
"İsrail’in Güvenliği İçin Kararlıyız"
Rubio, yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail’in güvenliğine olan "sarsılmaz bağlılığını" vurguladı ve ülkesinin, İsrail’in karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerini bertaraf etmek için tüm araçları kullanmaya devam edeceğini söyledi. Bu kararın, Trump yönetiminin, selefi Joe Biden döneminde getirilen kısıtlamaları kaldırmasıyla aynı döneme denk geldiğine dikkat çekildi.
Acil Durum Yetkisi İkinci Kez Kullanıldı
Trump yönetimi, son bir ay içinde ikinci kez İsrail’e silah satışını hızlandırmak için acil durum yetkisini kullandı. Daha önce Biden yönetimi de benzer bir yetkiyi kullanarak İsrail’e silah satışını Kongre’nin incelemesine sunmadan onaylamıştı. Ancak Trump yönetimi, geçtiğimiz hafta Biden döneminde getirilen ve ABD’nin müttefiklere sağladığı silahlarla ilgili uluslararası hukuk ihlallerini raporlama zorunluluğunu kaldıran bir düzenlemeyi iptal etti.
Gazze’deki Yıkım ve Ateşkes
Bu gelişmeler, İsrail’in Gazze’ye yönelik 15 ay süren ve "soykırım" olarak nitelendirilen saldırılarının ardından gelen ateşkes anlaşmasının hemen sonrasında yaşandı. Saldırılarda 160 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği veya yaralandığı, bölgenin II. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş bir yıkıma uğradığı belirtiliyor.
Tepkiler ve Bölgesel Etkiler
Trump yönetiminin İsrail’e askeri yardımları hızlandırma kararı, uluslararası arenada tartışmalara yol açarken, Filistinli yetkililer bu adımı "işgalci güçlere açık bir destek" olarak değerlendirdi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından gelen bu kararın, bölgede barış çabalarını daha da zorlaştıracağı ifade ediliyor.
ABD’nin İsrail’e yönelik bu büyük silah desteği, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltme potansiyeli taşıyor. Uluslararası toplumun bu gelişmelere nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.
