yeniden şekillendirme çabasında. ABD Başkanı Donald Trump ile yaşanan siyasi gerilimlerin gölgesinde kalan AB, kendi savunma yeteneklerini geliştirme hedefi doğrultusunda, güçlü savunma altyapısına sahip ülkelerle stratejik ortaklıklar kurmayı hedefliyor.
Bu kapsamda, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, hem konvansiyonel askeri gücü hem de son yıllarda yerli-milli savunma sanayisinde kaydettiği ilerlemelerle Avrupa’nın dikkatini çekiyor. Baykar, ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ ve HAVELSAN gibi firmaların geliştirdiği özgün sistemler, AB içinde Türk savunma sanayisine olan ilgiyi artırmış durumda.
Uzmanlara göre, Avrupa ülkeleri hem ortak üretim hem de teknoloji paylaşımı alanlarında Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurmak istiyor. Türkiye’nin sahip olduğu insansız sistemler, hava savunma teknolojileri ve mühimmat geliştirme kabiliyeti, Avrupa’nın savunma açıklarını kapatma çabasında önemli bir rol oynayabilir.
AB içinde stratejik özerklik söylemi güç kazanırken, ABD’ye olan askeri bağımlılığın azaltılması gerektiği görüşü de yaygınlaşıyor. Bu doğrultuda, Türkiye ile savunma alanında kurulacak dengeli bir ortaklık hem Avrupa’nın caydırıcılığını artırabilir hem de NATO içindeki iş birliğini pekiştirebilir.
Defence Türkiye
