Aralık ayında Angola’da düzenlenmesi planlanan barış görüşmeleri, Ruanda’nın, Kongolu yetkililerin topraklarındaki isyancılarla doğrudan görüşme talebi üzerine çıkmaza girerek son anda iptal edilmişti.
2021’den bu yana Ruanda destekli M23 isyancı grubu, DKC’nin doğusunda geniş bölgeleri ele geçirerek binlerce kişinin yerinden olmasına ve insani bir krizin oluşmasına neden oldu.
Ruanda, amacının 1994 soykırımının ardından kurulan ve Hutu militanlarından oluşan Demokratik Ruanda Kurtuluş Güçleri’ni (FDLR) ortadan kaldırmak olduğunu savunuyor.
Ancak DKC, Ruanda’yı bölgedeki değerli madenleri ele geçirmekle suçluyor.
Ağustos ayında sağlanan ateşkes, barışı koruyamadı ve Luanda’da Kagame ile DKC Devlet Başkanı Felix Tshisekedi arasındaki görüşmeler sonuçsuz kaldı.
Kagame, düzenlediği basın toplantısında, “Sorunu sona erdirmek için yapılan toplantılarda Ruanda her zaman hazır bulundu. Ancak şu anda bile odak noktası sorunu çözmek değil, görünüşte fotoğraf vermek. Sorunun kök nedenlerini ele alarak sonuçlara ulaşmalıyız.” dedi.
Ruanda, Birleşmiş Milletler uzmanları ve diğer kaynakların M23’e doğrudan destek verdiği yönündeki raporlarını reddediyor.
Kagame, askeri müdahaleyi kabul etmese de, çatışmanın FDLR ortadan kaldırılmadan sona ermeyeceğini belirtiyor.
“FDLR sorunu çözülmeli. Bu konuda kaçamak yapmanın veya sorunu sonsuzca dolandırmanın anlamı yok. Bir çözüm bulmalıyız.” ifadelerini kullandı.
DKC Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba Wagner ise Kinşasa’da düzenlediği basın toplantısında, barış görüşmeleri için fırsat doğarsa yeniden masaya oturabileceklerini belirterek, “Luanda süreci güvenilir nedenlerle yeniden başlarsa, Luanda’ya döneriz. Her zaman diplomatik çözümün sadece Luanda’da bulunabileceğini vurguladık.” dedi.