Dünya

Çin, 2022'de ABD'nin "çip savaşının" etkilerini hissetti

Çin, teknoloji alanında kendine yeterliliği geliştirmeye ve dünyadaki etkisini artırmaya çalışırken ABD'nin çip endüstrisine getirdiği ihracat kontrol ve kısıtlamalarının olumsuz etkisini hissetti.

Bilgisayarlardan akıllı telefonlara, uçaklardan elektrikli araçlara, ev eşyasından askeri donanıma kadar birçok teknolojinin temelini oluşturan yarı iletken çipler ve entegre devreler, 2022 yılında ABD ile Çin arasındaki artan ekonomik ve jeostratejik rekabetin cephesi haline geldi.

ABD yönetimi, ağustosta onaylanarak yürürlüğe giren Çip ve Bilim Yasası’nın ardından Çinli üreticilerin ileri çip teknolojilerine erişimini engellemeye yönelik düzenlemeler, ihracat kontrolleri ve yasaklar ile Pekin’in bu sektördeki teknolojik kabiliyetine set çekme niyetini açıkça ortaya koydu.

Öncüsü olduğu çip endüstrisini, Çin ile teknolojik rekabetteki “kırmızı çizgisi” kabul eden ABD, bu alandaki teknolojik üstünlüğünü sürdürmeyi ve yıllar içine Asya ülkelerine kayan çip imalatındaki payını artırarak tedarik zincirlerini güvenceye almayı hayati görüyor.

İki ülke arasında son dönemde artan jeostratejik rekabet, özellikle dünya çip üretiminde en büyük paya sahip Tayvan bağlantılı gerilimlerde de kendisini gösterdi.

Çip ve Bilim Yasası

ABD Kongresinde 27-28 Temmuz'da, yerli çip üretimine 280 milyar dolarlık teşvik öngören “Çip ve Bilim Yasası"nı kabul edildi.

ABD Başkanı Joe Biden'ın 9 Ağustos'ta imzalayarak yürürlüğe soktuğu yasa, ülkede yarı iletken üretimini teşvik için 52 milyar dolarlık doğrudan desteğin yanı sıra yeni kurulan fabrikalara dört yıllığına yüzde 25'lik vergi indirimi sağlanmasını içeriyor.

Yasanın, teşviklerden yararlanmak isteyen şirketlere, Çin'deki üretim tesislerinin teknolojik kapasitesini geliştirmeme şartı getirmesi, Pekin'in bu alandaki etkisini sınırlama hedefini ortaya koydu.

Teknoloji duvarı

ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), 7 Ekim’de Çinli üreticilerin ileri çip teknolojilerine erişimine yönelik kısıtlamalardan oluşan bir düzenlemeyi duyurdu.

Düzenlemeyle Amerikan şirketlerine çip üretimi için gereken malzeme, makine ve donanımın Çin'e ihracatı için lisans şartı getirilirken aralarında Çin’in en büyük hafıza çipi üreticisi Yangzte Memory Technologies ile en büyük yarı iletken donanım üreticisi Naura Technology Group’un bulunduğu 31 şirket ve kurum İhracat Kontrol Listesi’ne alındı.

ABD'nin Çin'in çip üretimini her veçhesiyle kuşatmaya yönelik bir girişim olarak görülen yeni düzenlemeyle 16 nanometre, 14 nanometre ve daha küçük boyutlu işlemci devreleri, 18 nanometre ve daha küçük RAM bellek çipleri ile 128 ve daha fazla katmanlı NAND flash bellek çiplerinin Çin'e ihracatı için lisans şartı getirildi. Öte yandan ABD vatandaşlarının Çin’de çip endüstrisinde çalışmaları da izne tabi kılındı.

ABD Ticaret Bakanlığı 12 Aralık'ta ise aralarında YMTC gibi yapay zeka çip endüstrisinde faaliyet gösteren 21 şirketin olduğu 36 Çin şirketini ihracat yasağı listesine aldığını bildirdi.

ABD yönetimi daha önce Çinli telekomünikasyon donanımları üreticisi Huawei ile mikroçip imalatçısı Uluslararası Yarı İletken İmalat Şirketini (SMIC) ihracat yasağı listesine almıştı. Washington yönetimi ayrıca Amerikan çip üreticileri Nvidia ve AMD'ye, belirli ileri teknoloji çiplerin Çin'e ihracatı için lisans şartı getirerek sektörde kısmi bir kısıtlamaya gitmişti.

"Çip Dörtlüsü" için adım atılmadı

Öte yandan ABD'nin Japonya, Güney Kore ve Tayvan ile oluşturmayı tasarladığı, çip üretiminde işbirliğini öngören "Çip Dörtlüsü" de sektörde Çin'i çevrelemeye yönelik bir blok oluşturma çabası olarak yorumlandı.

ABD basını, oluşumun ilk hazırlık toplantısının ağustos sonunda veya eylül başında yapılması planlandığı bildirse de yıl içinde bu konuda adım atılmadı.

Washington öncülüğündeki oluşuma Çin ile sektörel işbirliği yapan Güney Kore'nin çekinceyle yaklaşması bekleniyordu.

Küresel çip satışlarında yüzde 21, çip imalatında ise yüzde 17'lik payıyla piyasanın en önemli aktörlerinden biri olan Güney Kore 2021'de ürettiği hafıza çiplerinin yaklaşık yüzde 60’ını Çin’e ve Hong Kong’a sattı. Ülkenin en büyük çip üreticileri Samsung ve SK Hynix de halen üretimlerinin büyük bölümünü Çin'de yapıyor.

Çin pazarının Seul açısından önemi göz önüne alındığında ABD’nin Güney Kore’yi Pekin’in sektördeki etkisini kısıtlayıcı bir oluşuma ikna edip edemeyeceği belirsiz görünüyor.

Tayvan, tartışmaların odağındaydı

Çin ile egemenlik ihtilafındaki Tayvan da gerek çip üretimindeki merkezi konumu gerek ABD-Çin arasındaki siyasi gerilimde baş rolü oynaması nedeniyle bu yıl tartışmaların odağındaydı.

Piyasa araştırma şirketi Trendforce'un 2022 verilerine göre, Tayvan şirketleri küresel üretimde yüzde 66 ile en büyük paya sahip bulunuyor. TSMC (Tayvan Yarı İletken İmalat Şirketi), yüzde 56'lık payla "dünyanın en büyük üreticisi" olarak sektörün lokomotifi konumunda.

Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Ada, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ağustos başındaki ziyaretiyle dünyanın gündemine oturdu. Tayvan'ı topraklarının parçası olarak gören Pekin, Pelosi'nin ziyaretin ardından Ada çevresindeki sularda ve hava sahasında askeri tatbikatlar düzenledi. Fiili bir abluka oluşturan tatbikatlar nedeniyle bazı bölgeler gemi ve uçak trafiğine kapatılırken, Tayvan Boğazı'ndaki gemi seferleri iptal edildi.

Küresel çip arzının merkezindeki Ada'nın, Çin ile olası cepheleşmeden kaynaklanacak jeopolitik risklere açık olması, tedarik zincirlerinin geleceği açısından soru işaretleri yaratıyor.

Washington, tedarik güvenliği için Tayvan şirketlerini üretimlerinin bir bölümünü ABD'ye taşımaya teşvik ediyor.

TSMC'nin Arizona'daki fabrikasında "makine kurma" töreni

Tayvanlı çip devi TSMC'nin ABD'nin Arizona eyaletinde kurduğu fabrikada 7 Aralık'ta ilk döküm makinesinin montajı vesilesiyle "makine kurma" töreni yapıldı.

Törene ABD Başkanı Joe Biden'ın yanı sıra TSMC'nin ürettiği ileri teknoloji çiplerin en büyük alıcısı olan Amerikan teknoloji devi Apple'ın Üst Yöneticisi Tim Cook da katıldı.

2024'te faaliyete geçmesi planlanan fabrikada 5 ve 4 nanometrelik ileri teknoloji çiplerin üretilmesinin planlandığı bildirildi.

TSMC, 12 milyar dolar yatırımla kurduğu fabrikaya ek olarak eyalette yeni bir fabrika daha kuracağını, imalat yatırımını 40 milyar dolara çıkaracağını duyurdu. Şirket, fabrikaların kurulması sürecinde yeni çıkan Çip ve Bilim Yasası'ndaki teşvikler ve vergi indirimlerinden faydalanacak.

Çip üretimi Tayvan'dan kaçırılıyor mu?

Ancak Arizona'daki üretim yatırımları, Tayvan'da "çip üretiminin Ada'dan kaçırıldığı" tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Muhalefetteki Tayvan Halk Partisi milletvekili Chiu Chen-yuan, ABD'deki "makine kurma" töreni öncesinde mecliste, şirketin Washington'ın baskısıyla üretimini ABD'ye kaydırdığı, bunun stratejik yarı-iletkenlerin üretiminin Tayvan dışına kaydırılmasına yönelik planın parçası olduğu iddialarını dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Joseph Wu, muhalefet milletvekiline verdiği yanıtta iddiaları reddederek "Sizi temin ederim ki ne ABD ile böyle bir anlaşma ne de çip üretiminin Tayvan dışına çıkarılmasına yönelik bir plan var." ifadelerini kullandı.

Bu arada TSMC Üst Yöneticisi C.C. Wei de Arizona'daki törende uluslararası basına verdiği demeçlerde, "jeopolitik cepheleşmenin" çip üretimini ve tedarik zincirlerini bozduğu, küreselleşmenin sağladığı üretkenliği ve etkinliği yok ettiği eleştirisini dile getirdi.

Çin'in çip ithalatı ve ihracatı azaldı

ABD'nin ihracat kontrolleri ve sektörel kısıtlamaları nedeniyle Çin'in 2022'deki çip ithalatı ve ihracatı birim bazında azaldı.

Gümrükler Genel İdaresi verilerine göre, geçen yılın ocak-ekim döneminde 528,9 milyar birim entegre devre ithal edilirken, bu yılın aynı döneminde ithalat 458 milyar birimde kaldı. İhracat ise geçen yıl 258,2 milyar birim iken bu yıl 230,4 milyar birime düştü.

Birim bazında ithalat yüzde 13,2, ihracatı ise yüzde 10,8 azalırken dünyada çip fiyatlarının artması nedeniyle parasal değer bakımından ithalat hacmi yüzde 1,3, ihracat hacmi ise yüzde 6,2 artış gösterdi.

Pekin, ABD'nin çip sektöründe Çinli şirketlere getirilen ihracat kontrolleri ve kısıtlamalar nedeniyle 13 Aralık'ta Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) başvurdu.

Aynı gün Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Güney Koreli mevkidaşı Park Jin ile görüşmede, ABD'nin tek taraflı uygulamalarına birlikte karşı çıkma çağrısında bulundu.

Sektörel kısıtlamaların Çin ve Güney Kore'nin meşru haklarına ve çıkarlarına zarar verdiğini savunan Vang, "Tüm ülkeler bu modası geçmiş küreselleşme karşıtı zihniyete ve tek taraflı kabadayılığa karşı çıkıp direnç göstermeli ve gerçek çok taraflılığı savunmalı." dedi.

Yerli çip endüstrisine büyük çaplı teşvik planı

Çin, ABD’nin kısıtlayıcı düzenlemelerine karşı DTÖ'ye yaptığı başvuru dışında henüz somut karşılık vermedi.

Pekin yönetiminin, kısıtlamalardan etkilenen yerli üretimi desteklemek üzere, 5 yılda 1 trilyon yuan (yaklaşık 140 milyar dolar) destek sağlayacak bir teşvik paketi üzerinde çalıştığına dair haberler uluslararası medya organlarında yer aldı. Merkezi hükümet kaynaklarında dayandırılan haberlerde ülke içinde üretim ve araştırma faaliyeti yürüten şirketlere geniş çaplı sübvansiyon ve vergi indirimleri sağlanacağı ileri sürüldü.

ABD'nin teknolojiye erişim kısıtlamalarının halen teknolojik olarak daha geri düzeyde üretim yapan Çinli şirketlerin kabiliyetini kısa ve orta vadede etkilemesi beklenmiyor. Küresel çip sektöründen dışlanmanın ülkenin uzun vadede teknoloji alanında kendine yeterli hale gelme hedefine darbe vurabileceği, ancak diğer yandan bu hedefe yönelik motivasyonunu artırabileceği belirtiliyor.