Bununla birlikte önerinin, kalıcı ateşkes konularını ilk 6 haftalık aşamada İsrail ve Hamas arasında müzakere edeceğini söylemesi, sürecin ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor.
İsrail içerisinde Başbakan Binyamin Netanyahu'nun siyasi ortaklarından Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi aşırı radikal görüşleriyle bilinen siyasetçilerin İsrail ordusunun Gazze'deki katliamlarının devamını şiddetle savundukları biliniyor.
Netanyahu'nun ortaklarını ateşkes konusunda nasıl ikna edeceği, Hamas'ın tavrı ve Biden'ın bu öneriyi neden şimdi yaptığı konularına geçmeden önce bu 3 aşamalı öneride neler olduğunu kısaca hatırlayalım:
Birinci aşama: Ateşkes, sınırlı esir takası ve İsrail'in yerleşim birimlerinden çekilmesi
Biden, ilk aşamada 6 haftalık ateşkes sürecinde İsrail'in Gazze'deki yerleşim yerlerinden çekilmeyi ve tarafların elindeki rehinelerin bir bölümünün serbest bırakılmasını öngördüğünü bildirdi.
"Yeni taslak 3 aşamadan oluşuyor ve ilk aşama 6 haftalık; İsrail güçlerinin Gazze'deki yerleşim yerlerinden tam olarak geri çekilmesini içeriyor." diyen Biden, bu süreçte Hamas'ın elindeki öncelikle yaşlıların ve kadınların bulunduğu bir grup rehinenin, buna mukabil İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin bir bölümünün de serbest bırakılmasının beklendiğini söyledi.
ABD Başkanı, bu ilk aşamada Gazze'ye insani yardımların günlük 600 tır seviyesine çıkarılmasının da öngörüldüğünü kaydetti.
Bu aşama, yerlerinden edilen Gazzelilerin yaşadıkları yerlere "güvenli" şekilde geri dönebilmesini de içeriyor.
Söz konusu 6 haftalık bu ilk aşamada İsrail ile Hamas, ikinci aşamaya yani çatışmaların kalıcı olarak sonlandırılması sürecine geçişle ilgili müzakereleri yürütecek.
Biden, bu müzakerelerin 6 haftadan fazla sürebileceğini ancak müzakereler devam ettiği müddetçe ateşkesin de devam edeceğini ifade ederek bu durumun daha önceki ateşkes önerilerinden farklı olduğunu vurguladı.
İkinci aşama: İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesi ve hayatta olan tüm İsrailli esirlerin bırakılması
Biden'a göre ikinci aşamada, erkek askerler dahil hayatta olan tüm rehineler serbest bırakılacak, İsrail Gazze'den çekilecek, (ilk aşamadaki) geçici ateşkes kalıcı olarak çatışmaların sonlandırılmasına dönüşecek ve İsrail güçleri Gazze'den çekilecek.
ABD Başkanı Biden, taraflar arasındaki müzakere sürecinin 6 haftadan uzun sürmesi durumunda, müzakereler sürdükçe geçici ateşkesin de devam edeceğini dile getirdi.
İkinci aşamada tarafların tüm başlıklarda anlaşmaya varması ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi durumunda üçüncü aşamaya geçileceğini kaydeden Biden, bu son aşamada Gazze'nin yeniden inşa sürecinin gündeme geleceğini ve tarafların elinde kalan ölü rehinelerin teslim edileceğini aktardı.
Üçüncü aşama: Gazze'nin yeniden imarı ve hayatını kaybeden esirlerin iadesi
Biden, bu son aşamada Gazze'nin yeniden inşa sürecinin gündeme geleceğini ve tarafların elinde kalan ölü rehinelerin teslim edileceğini belirtti.
ABD Başkanı'nın iddiasına göre "İsrail, son 8 ayda Hamas güçlerini mahvetti" ve Gazze'nin yeniden inşasına katkı sunacak Arap ülkeleri "Hamas'ın yeniden silahlanmasına izin vermeyecek bir yaklaşım içerisinde" olacaklar.
Biden neden şimdi harekete geçti?
İsrail'in Gazze'de on binlerce sivili öldürmesi ve abluka altında tuttuğu bölgeye insani yardımların girişini engelleyerek açlık ve kıtlığa yol açması tüm dünyada Tel Aviv yönetimine tepkilerin artmasına neden oldu.
ABD dahil birçok ülkede milyonlarca kişi Filistinlilerin haklarını savunmak ve İsrail'in katliamlarına dur demek için sokaklara döküldü.
Bu kişilerin birçoğuna göre İsrail'e neredeyse sınırsız askeri ve diplomatik destek veren Biden yönetimi de bu katliama ortak. Tam da seçim dönemine girerken Biden bu savaşı sonlandırarak hem dünyadan hem kendi kamuoyundan gelen baskılara son verip seçime odaklanmak için şu anda harekete geçmiş gibi görünüyor.
İsrail kalıcı ateşkese yanaşır mı?
İsrail'in şimdiye kadar kalıcı ateşkese yanaşmamasını ve Netanyahu'nun savaş yanlısı ortaklarını göz önüne alarak kalıcı ateşkesin sağlanmasını içeren ilk 6 haftalık aşamadaki müzakerelerin bu sürenin çok daha ötesine uzamasını öngörebiliriz.
Bununla birlikte kalıcı ateşkes müzakerelerinin uzaması halinde dahi müzakereler sürdükçe ateşkesin devam edecek olması, savaşı pratikte sona erdiren bir unsur olarak öne çıkıyor.
İkinci aşamaya gelindiğinde İsrail askerlerinin çekilmesinden kasıt eğer tüm İsrail güçlerinin Gazze'yi terk etmesiyse bu da şimdiye kadar İsrail tarafının kabul etmediği bir durumdu.
Nitekim Biden'ın açıklamasından yaklaşık bir saat sonra İsrail Başbakanlık Ofisi'nden gelen yazılı açıklamada "İsrail'in tüm hedeflerine ulaşmadan savaşın sona ermeyeceği" ifadesi kullanıldı.
İsrail'in saldırılarının başında açıkladığı hedefleri "Tüm İsrailli esirlerin kurtarılması, Hamas'ın tamamen yenilmesi ve Gazze'de bulunan Hamas'a ait tünellerin yok edilmesi" şeklindeydi.
İsrail şu ana kadar ABD'nin desteğiyle çoğu çocuk ve kadın 36 binden fazla Filistinliyi öldürmesine ve Gazze'yi havadan bombalayarak hemen her yeri yıkmasına rağmen bu hedeflerine ulaşabilmiş değil ve birçok uzmana göre de ulaşması mümkün görünmüyor.
Birçok analiste göre bu hedeflere Gazze'de katliama devam ederek ulaşmanın mümkün olmadığının İsrail de farkında.
Tüm bunlar müzakere sürecinin zorlu geçeceğini gösterirken, 18 yıldır İsrail'in uyguladığı ablukanın sona erip ermeyeceği, yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze'de nasıl bir yönetim olacağı ve yerle bir olan Gazze Şeridi'ndeki yeniden imar sürecinin nasıl işleyeceği gibi konular da pazarlık sürecine bırakılmış görünüyor.
Muhtemel ihtimaller ise "Hamasın yer altına çekildiği, önde gelen liderlerinin Gazze dışına çıktığı, Gazze'yi Hamas'ın da onaylayacağı ancak Hamaslı olmayan bir ismin liderliğinde büyük aşiretlerin ve toplumun çeşitli kesimlerinden oluşan bir heyetin yöneteceği, Gazze - İsrail sınırına Arap ülkelerinden gelecek bir barış gücünün yerleşerek tampon bölge oluşturacağı ve Gazze'nin bir liman üzerinden dünyaya açılarak ablukanın son bulacağı" şeklinde sıralanıyor.
İsrail'in bu teklifi kabul etmesinin ardından dünya kamuoyundan gelecek baskılardan ve bazı iç zorluklardan dolayı yeniden katliamlarına başlayarak saldırılarını bu yoğunlukta sürdürmesi zor görünse de Tel Aviv yönetimini elinde bulunduran siyasetçilerin radikal görüşleri dikkate alındığında her şey mümkün.
Tüm bu süreçte ABD Başkanı Biden'ın savaşı sona erdirmekte ne kadar samimi olduğu ve İsrail'e ne ölçüde baskı yapacağı temel belirleyici unsur olacak.
Hamas'ın tavrını nasıl okumalı?
İsrail'in çok sayıda sivili katlederek savaştığı taraf üzerinde baskı kurma yönünde politikaları daha önceleri de uyguladığını biliyoruz.
Ancak 15 binden fazla Filistinli çocuğu katlederek kendi kamuoyundaki intikam hislerini tatmin etmek ve Hamas üzerinde iç baskı oluşturmak isteyen İsrail'in politikasının büyük oranda ters teperek dünyadaki neredeyse tüm vicdanlı insanların nefretini kendi üzerine çektiğini de söyleyebiliriz.
Bununla birlikte Hamas, ABD ve Batılı güçlerin desteğiyle her gün Gazze'de sivil katliamını sürdüren İsrail'in bu zulmüne devam etmesine "fırsat veren bir tutum içerinde" de görünmek istemeyecektir.
Nitekim Hamas'tan gelen ilk açıklama Biden'ın duyurduğu "kalıcı ateşkes, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi, yeniden inşa ve esir değişimiyle" ilgili önerilerine olumlu baktıkları yönündeydi.
Bu kapsamda, 7 Ekim'den bu yana verdiği mücadeleyle Filistin meselesini yeniden dünyanın birinci gündem maddesi yapan ve İsrail'in süper güç olduğu illüzyonunu çökerten Hamas'ın aynı zamanda bir fikir hareketi olduğu ve yok edilmesinin mümkün olmadığı çoğu İsrailli tarafından da itiraf edilen bir gerçek.
Dolayısıyla Gazze'nin yönetimini devrettikten sonra da Hamas'ın Filistin'i özgürleştirmek için mücadelesine bir şekilde devam edeceğini öngörmek mümkün.
Gazze'deki ablukanın hafifletilmesi ya da tamamen kalkması gibi bir formül üzerinde anlaşılması durumunda ise Hamas'ın iç kamuoyu nezdinde eli çok daha güçlenebilir.
AA