ABD, Orta Doğu'daki askeri varlığını İsrail'i korumak amacıyla güçlendiriyor. Özellikle İsrail ile İran arasındaki gerilimin tırmandığı bu dönemde, ABD'nin bölgedeki askeri stratejisi büyük önem taşıyor. Washington, İsrail'in güvenliğini sağlamak için Orta Doğu'daki askeri varlığını ve yeteneklerini artırma kararı aldı.
ABD Savunma Bakanlığı, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından, bölgeye ilave savaş uçakları ve savaş gemileri konuşlandıracağını duyurdu. Bu kapsamda, "USS Harry S. Truman" uçak gemisi, "USS Lassen", "USS Farragut" ve "USS Forrest Sherman" isimli üç güdümlü füze destroyeri ile güdümlü füze kruvazörü "USS Normandy" dahil olmak üzere toplam 18 Amerikan gemisi bölgede bulunuyor. Ayrıca, "USS Gerald Ford" ve "USS Eisenhower" adlı iki uçak gemisi, destek gemileri ve yaklaşık 2 bin deniz piyadesi bölgeye gönderildi.
ABD'nin Orta Doğu'daki askeri varlığı, Katar, Bahreyn, Kuveyt, BAE, Ürdün ve Suudi Arabistan gibi ülkelerdeki üsleri içeriyor. Bu üslerde toplamda yaklaşık 45 bin Amerikan askeri konuşlu. Katar'daki Al Udeid Hava Üssü, CENTCOM'un bölgesel karargahına ev sahipliği yapıyor. Bahreyn'de Beşinci Filo karargahı bulunurken, Kuveyt ve BAE'de de önemli askeri varlıklar mevcut.
ABD'nin İsrail'deki askeri varlığı ise, Negev Çölü'ndeki Nevatim Hava Üssü'nde Demir Kubbe füze savunma sistemini destekleyen Amerikan askerleri içeriyor. Irak ve Suriye'de ise, ABD'nin askeri personel sayısı daha düşük ancak stratejik olarak önemli görevler yürütüyor. Irak'ta 2 bin 500 asker, danışmanlık ve eğitim rolleri üstlenirken, Suriye'de yaklaşık 900 özel kuvvet askeri bulunuyor.
Bu askeri takviyeler, bölgedeki gerilimi azaltma ve İsrail'e koruma sağlama amacı taşıyor. ABD'nin bölgedeki askeri varlığı ve stratejisi, İsrail ve müttefiklerinin güvenliğini artırma hedefi doğrultusunda şekilleniyor.